Header

ŞAMPİYON FENERBAHÇE ÜLKER

Uzun süredir yazmıyordum. Basketbolu unuttuğumdan değil, yazasım gelmiyordu ki bugün olan şampiyonluk yazma isteği getirdi birden. Fazla söze gerek de yok aslında. İyi olan kazandı. (Tanjevic'e rağmen) Kupa ikinci kez Damir'in ellerinde...

Savunma 5'i

Ödüllerin sonuncusu da belli oldu artık. En iyi savunma 5'i açıklandı ki beklediğimden farklı isimler yok kadroda.
Kobe Bryant
Hücümculuğunu herkes biliyor ama bunun dışında her maç rakibin en iyi dış oyuncusunu tutuyor ki istediği zaman hayatından bezdiriyor.
Kevin Garnett
Söylemeye gerek bile yok. Eğer Boston bu sene ligin en iyi savunma takımlarından birisiyse bunda en büyük pay KG'nindir.
Bruce Bowen
Pislik savunmacılara bir numaralı örnek kendisidir heralde. Rakibi çeker, iter, çelme takar, kafa atar vs. herşeyi yapar hakeme çaktırmadan. Aslında bu bile takdir edilesi.
Marcus Camby
0 yazı ile de "sıfır" savunma yapan dış adamlara sahip Denver'da direnen belki de tek adam. KM de pota altında pek savunma yapmayınca mecbur tek başına savundu kalesini.
Tim Duncan
Pek sevmesem de yeri her sene orası.
2. Beş
Shane Battier, Chris Paul, Dwight Howard, Tayshaun Prince, Raja Bell

13 Mayıs

Ne zamandır işten güçten yazı yazma fırsatı bulamadım.
İlk olarak serilere değineyim biri dışında tamamı çekişme içinde ki o biri de Orlando - Detroit eşleşmesi. Orlando'nun Detroit'le boy ölçüşemeyeceği belliydi zaten. Çünkü Howard'la oyna(ya)mıyorlar. Böyle devam ettiği sürece maç almaları gayet zor gözüküyor. Boston - Cleveland eşleşmesinde 4. maç dün gece oynandı ve LeBron'un harika oyunuyla seri 2-2 oldu. Boston'dan herkes süpürgesi elinde gezmesini bekliyordu ama o iş biraz zor. Hatta bana kalırsa artık doğunun favorisi bile değiller. Spurs - Hornets eşleşmesi ise ilk iki maça nazaran değişik bir trende girdi. Rahat kazandıkları iki maçın ardından Texsas'da neye uğradığını şaşıran tecrübesiz Hornets serinin eşitlenmesine engel olamadı ki yol 4-2 yolu gibi duruyor. Gelelim en pis eşleşmeye. Lakers - Jazz eşleşmesi de tabiki 2-2. Çok net bir tahmin yapayım bu seriyi geçen şampiyonluğa yürür. Gülme ey okuyucu gayet ciddiyim. Lakers inanılmaz bir takım hele de Kobe kızardığı zaman, ama Utah da en az o kadar iyi bir takım ve AK47 savunma yapmak istediği zaman Kobe'yi bile yavaşlatıyor. Dur bakalım neler olacak...

9 Mayıs

Hornets - Spurs
Bunca yıldır NBA izlerim San Antonio'nun 3 maç üstüste kötü oynadığını hatırlamıyorum. O yüzden dün geceki maçı kazanacaklarından adım gibi emindim, öyle de oldu. Parker ve Gino 31'er sayı attılar. Paul direndi ama tek başına alamaz Spurs maçlarını mutlaka dışarıdan skor desteki alması lazım. Seri ilginç bir hal aldı. Sonraki maç yine Texas'da. Kan çıkar o maçta kan... 99-110 Hornets (2) - Spurs (1)

Cavaliers - Celtics
Boston'da maç kazanmak bu sezon mucize sayılabilir heralde. 7 maça uzamış bire seride bile kendi sahalarındaki 4 maçı alarak geçtiler. LeBron bile ilk 2 maçta galibiyet çıkaramadı ki 3. maç kanımca herşeyi belirleye maç olacak. Celtics Hawks serisini unutmamışa benziyor (KG varken biraz da zor unuturlar) Bu nedenle bu sefer gevşemeyeceklerinden eminim. 73-89 Cavs (0) - Celtics (2)

8 Mayıs

Pistons - Magic
İlk iki maçı kazanan Detroit'in kendini çok kasacağını beklemiyordum zaten. Hele ki Billups olmayınca. Orlando rahat bir galibiyet aldı. Umarım devamı gelir de uzun ve zevkli bir seri izleriz. Tabi Nelson ne kadar savunma yapar orası ayrı. 86-111 Pistons (2) - Magic (1)

Jazz - Lakers
Utah Boozer'dan neredeyse hiç katkı alamıyor. MVP ise yine aynı hem kendi oynuyor hem de takımını oynatıyor. Rahat rahat Utah'ı eleyecekler. 110-120 Jazz (0) - Lakers (2)

5 Mayıs

Jazz - Lakers
Demiştim ki Boozer olmadan bu seriyi geçmeleri mümkün değil. Mehmet'in inanılmaz bir maç çıkarmasına rağmen düşük isabet yüzdeleri nedeniyle kaybetti Utah maçı. Hayatımda ilk kez Mehmet'in 8 hücum ribaundu yaptığını gördüm (toplam 19) ki bu bile nasıl bir maç çıkardığının göstergesi. Kobe daha inanılmaz oynadı tabi. %50 saha içi, %92 serbest atış isabetiyle (23 tane kullandı) 38 sayı üretti. 98-109 Jazz (0) - Lakers (1)

Hawks - Celtics
Tecavüz gibi cevap resmen. Atlanta kazandığı 3 maça sevinsin bu maçı kafalarından çıkartmaya çalışsınlar tabi gece kabus olup rüyalarına girmezse. 65-99 Hawks (3) - Celtics (4)

Will Smith - Robert Horry

GS Tekerlikli Sandalye Basketbol Takımı

Henüz kurulalı 3 sene olmuş bir takımdır. Her ne kadar Fenerbahçeli olsam da yakaladıkları başarı takdire şayan. Dile kolay Avrupa Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu. Kendilerini yürekten tebrik ederim. Engellerin nasıl aşılacağını gösterdiler...

Konferans Yarı Finalleri

Bir eşleşme dışında hepsi belli oldu. Maçlar başlamadan ben de yorumlarımı yapayım dedim.


Pistons - Magic

İlk turu beklenenden daha zor geçen Detroit ve beklenenden daha kolay geçen Orlando eşleşmesinde kilit rol Hidayet'in. Orlando'nun hücum sisteminde en önemli rol kuşkusuz Hido'da ve onu Prince gibi bir yaratık savunacak. O uzun kollarını her yere sokan yapısıyla Hidayet'i çok zorlayacaktır. Toronto serisinde Delfino'nun savunmasında bile zorlanan Hido Prince karşısında neler yapar acaba. Tahminim ilk iki maçı Detroit kazanacaktır. Seri Orlando'ya taşındığında olacaklar serinin gidişatını belirleyecek. Eğer kendi sahasında iki galibiyet alırlarsa seriyi geçme olasılıkları olabilir ama bana pek mantıklı gelmiyor. Billups Toronto guardları gibi değildir adamı fena çarpar. Tabi bu söylediklerim Detroit oynamak isterse geçerli. Yine de tahminim 4-1 ya da 4-2 Detroit.


Spurs - Hornets

Dallas'ı rahat geçen New Orleans ile Phoenix'i rahat geçen San Antonio'nun eşleşmesinde tarihe geçecek maçlar çıkacaktır. Spurs'ün en iyi yaptığı şey rakibin zayıf karnını bulmak ki bunu yine başracaklardır. İlk turda eleneceklerin düşünmüştüm iki takımında ancak beni baya şaşırttılar. Özellikle Spurs niye hala NBA'in en iyi takımı olduğunu net bir şekilde gösterdi. Tahminim yine Spurs geçecektir. Skor tahmini çok zor ama ben 4-2 diyorum.


Lakers - Jazz

Boozer Houston serisinde bana ne mal olduğunu göstererek aslında tahmin yapmamı kolaylaştırdı. Scola karşısında bile ezici oynayamayan Boozer Lakers gibi bir takım karşısında çok zorlanacaktır. Tahminim Williams'ı Kobe tutacak ve hayatından bezdirecek. Utah'ın hücumu tamamiyle Williams üzerine kurulu eğer o takımı oynatamazsa işleri ço zor olacaktır. Tahmini Lakers seriyi fazla uzatmadan 4-2 geçecektir.


Celtics/Hawks - Cavaliers

Yorumlarımı Celtics'inturu geçeceği yönünde yapacağım. Celtics ilk turda fazlasıyla zorlandı hatta deplasmanda maç dahi kazanamadılar ki ilkturda bu istatistiğe sahip tek favori onlar. Bu turu geçtiklerini kabul edersek karşılarında Cavs'ı blacaklar ki ilk turdan daha kolay bir eşleşme olur onlar için. Lebron dışında hücum gücü pek olmayan takımı savunmalarıyla kilitleyeceklerdir. Tahminim 4-2 Celtics. Eğer turu Atlanta geçerse onların yolunun da açık olduğunu düşünüyorum. Evet gençler evet tecrübesizler ama açlar. Yine diyorum Lebron dışında kalburüstü performans veremeyen Cavs karşısında favori olurlar. Eğer seri o şekilde başlayacak olursa tahminim 4-3 Hawks.

Yeşilçam Oyuncuları

Her zaman kendini yere atan oyuncudan nefret etmişimdir. Belki de Gasol'u sevmememin nedeni de budur. Kimi oyuncular bu kendini yere atma olayını iyice abartıyorlar ya fitil oluyorum. Bunu taktik olarak ilk kullanan Divac'tır heralde. O cüssede adamın yeri böyle öpüyor olmasını hiç anlayamamıştım. Divac gitti toplu halde takımın taktiği gibi kullanan İspanyollar geldi, onlar daha gitmeden ortalık kendini yere atan adamdan geçilmemeye başladı. Bu tip hareketler basketbolun güzelliklerinin kaybolmasına neden oluyor bence. Son olarak Splitter git kumda oyna...

Yurolig Faynıl For

Siena - Maccabi:
Öncelikle bu maçı izleyemediğim için kendime kızıyorum. İlk yarıyı müthiş oynamış Siena ama Maccabi taraftar desteğini arkasına alıp ikinci yarıda resmen coşmuş. Bu maçlık bu kadar... 85-92

TAU - CSKA:
Öncelikle söyleyeyim zevksiz maçtı. Tek nedeni CSKA'nın kendi gücünü sahaya yansıtamamış olması. TAU'nun tek avantajı guard rotasyonu demiştim ki öyle de oldu toplam 39 sayı üretti guardlar. Belki de onlar için tek problem Prigioni'nin boş üçlükleri tuğla niyetine sallamasıydı. CSKA açısından bakacak olursak J.R.Holden ve David Andersen dışında sahaya bütününü yansıtan oyuncu yoktu. Siskauskas erken faul problemine girdi. Langdon ortalarda yoktu. Avrupa'da en beğendiğim uzunlardan Smodis ise felaket bir gün geçirdi 0/7 üçlük attı. Ama yine de geniş olan kadro işi götürdü. Söyleyecek birkaç şeyim daha var; Mickael'ı çok beğendim iyi oynadı, Splitter sen de kendini yere atmaktan vazgeç artık ayrıca o kolundaki mavi bantı mümkünse ağzına bağla birdahaki sefer... 79-83

3 Mayıs

Cavaliers - Wizards:
Buraya kadarmış diyebiliriz Wizards için. Lebron her zaman durmuyor işte, bu sefer yaptı triple double bitirdi işi. 4-3 Cavs demiştim 4-2 bitti. 105-88 Cavs (4) - Wizards (2)

Celtics - Hawks:
İlk olarak söylemek istediğim şey helal olsun! Kendi sahalarında Boston gibi rakibe maç dahi vermediler ve seriyi 7 maça uzattılar. Eğer Garnett'e saygım olmasa kazansınlar da isterim ama olmuyor işte. Şansları var mı? Var tabiki... 100-103 Celtics (3) - Hawks (3)

Rockets - Jazz:
Olması gereken oldu. 4-1 biter demiştim Utah gevşeklik yapınca bir maç daha uzun sürdü. T-Mac yine direndi ama nereye kadar. 40 sayı attı, 10 ribaund aldı ama Utah'ın takım halinde hücumuna pek çare bulamadılar. Bu arada Allah seni nasıl biliyorsa öyle yapsın Boozer... 91-113 Rockets (2) - Jazz (4)

ROTY

Güle Güle

30 Nisan

Mavs-Hornets:
Yine ilk turda elenen Dallas. Avery Johnson'a yol gözüktü. Güle güle demekten başka bişey düşmez bize. Gider ayak CP3'ün 24/15/11'lik triple double yapması da gayet hoş olmuş. Bol bol coach katliamı izleriz gibi geliyor bana. İlk olarak güle güle Avery Johnson, güle güle Sam Mitchell, güle güle Frank Rijkaard... 94-99 Mavs (1) - Hornets (4)

Suns-Spurs:
Spurs tecrübesini unutmuş olmam lazım ki bu turu Suns'ın geçeceğini söylemiştim. Hiç de öyle olmadı. Son maçta bile Suns'ın takım halinde skor üretmesine rağmen 2 oyuncu maçı kazandırdı. Ginobili'nin 8 sayıda kaldığı bir gün Spurs'ü yenemiyorsanız normal zamanda yenmeniz imkansıza yakın. Bir sonraki turda Hornets var karşılarında ve olabilecek en iyi takım belki de. Spurs yine tecrübesiyle konferans finaline gidecek gibi. Tahmin de yapayım; ne kadar tutar orası ayrı tabi. (4-2 Spurs) 87-32 Suns (1) - Spurs (4)

Jazz-Rockets:
T-Mac savaşıyor ama nereye kadar. Sonraki maç Utah'da... 69-95 Jazz (3) - Rockets (2)

COTY

Ödüller birer birer sahiplerine gitmeye başladı. Şu ana kadar verilen ödüllere kimse itiraz edemez. Buna da eden çıkacağını sanmıyorum. New Orleans gibi yıkık kentin zayıf takımını batı ikincisi yapmak her babayiğidin harcı değildir. Yapan da yılın koçu ödülünü alır zaten. Byron Scott sonuna kadar haketti.

29 Nisan

Raptors-Magic:
Beklendiği gibi seri Orlando'da sona erdi. Hidayet MIP ödülünü aldıktan sonra yine her kategoride katkı vardi. Howard ise tam bir canavar gibi oynadı 21 sayı 21 ribaund yaptı ki bunların 10 tanesi hücum ribaundu. 92-102 Raptors (1) - Magic (4)

Celtics-Hawks:
Serinin 4-0 bitmesi beklenirken eşitlik geldi. Bu playofflarda ne var bilmiyorum ama acayiplikler diz boyu. Kim derdi ki Atlanta Boston'ı bu kadar zorlasın. Joe Johnson 35 sayı ile Boston'ı yıkan adam görünümüde duruyor. 92-97 Celtics (2) - Hawks (2)

Lakers-Nuggets:
Savunma yapma, berbat bir üçlük yüzden olsun, sonra gel Lakers'ı yen. Olacak iş değil, olmadı da zaten. AI, Melo ikilisinin bir maç kazanmasını beklerdim onu bile beceremediler. 4 Maçda 459 sayı, tek söylenebilecek bye bye hapiniz bye bye noliniz... 107-101 Lakers (4) - Nuggets (0)

MIP

Belki daha önce de aday olmuştu. Hatta almaya da yaklaşmıştı ancak kısmet bu güneymiş. Hidayet Türkoğlu birkez daha bizi sevindirdi ve MIP ödülünü kucakladı. 2 kez haftanın oyuncusu, 1 kez de ayın oyuncusu ödülünü almıştı ama bu ödül dğerlerinden çok farklı. Kaydadeğer 6 ödülden biri ki bana göre en önemli 3. ödül. (MVP ve COTY'dan sonra) Allstar seçmemişlerdi ama ödülü vererek biraz kendilerini affettirdiler sanki. Sayı ortalaması 13.3'den 19.5'e, ribaund ortalaması 4'den 5.7'ye, asist ortalaması 3.2'den 5'e çıktı ki bunların dışında takımının liderliğini üstlendi. Son çeyreklerde inanılmaz performanslar sergiledi ve ödülü de sonuna kadar haketti. Umarım bu performansını önümüzdeki sene de göstererek allstar olur ve bu onuru da yaşar.

27 Nisan


Lakers-Nuggets:
Yine 100 sayının üzerinde yiyen Denver savunması gördük bu maçta. Evet Denver takımının karakteri yediğinden fazlasını atmak ancak bu taktik Lakers'a sökmez. NBA'in en iyi savunma yapan takımlarından birisine karşı savunma yapmadan maç kazanamazsınız. Seri neredeyse bitmek üzere ki ben son maçı da Lakers'ın alacağını düşünüyorum. 102-84 Lakers (3) - Nuggets (0)

Rockets-Jazz:
0/14 üçlük isabeti (Korver 0/6), rakibin yıldızı 23 sayı 8 asist 10 ribaund yapmış. Bu maç nasıl kazanılır? Tabiki ısrarla potaya giderek. Olması gereken de buydu zaten. 41 maçta kendi evinde sadece 4 kez yenilmiş bir takımın playoff ilk turunda kendi sahasındaki ilk maçı kaybetmesi büyük süprizdi. Bana kalırsa seri artık sona erdi. T-Mac çok zorlayacaktır ancak pota altı gücü olarak Utah çok ağır basıyor.

Magic-Raptors 2

Gayet insani bir saatte yayınlandı bu maç. Seri için baştan beri söylediğim şeyde ısrarcıyım. Guardlar oyunun skorunu belirleyecek. 3 Çeyrek boyunca bol bol top kaybı yapan Orlando top kayıplarını sınırladığı an öne fırladı çünkü daha iyi bi takım. Lewis için söyleyeceğim tek şey geldiğinden beri en yararlı maçını çıkardığıdır. Bu seri artık burdan dönmez gibi. 106-94 Magic (3) - Raptors (1)

O Zamanlar Spor Güzeldi

Ben çocukken;
Michael Jordan vardı. NBA'de basketbol oynanırdı o zamanlar. Şimdiki gibi insan azmanları değil, basketbolun ilahları oynardı. Magic Jonhson, Larry Bird vardı. Patrick Ewing, David Robinson vardı, izlerdik biz de onarı. Arada ülke dışına çıkardı bu ilahlar. olimpiyatlara giderlerdi misal. Rakipleri de vardı bu adamların. Belki çok direnen olmazdı ama bir takım üç çeyrek direnmişti bu Dream Team'e. Onlarda da vardı NBA oyuncusu. Drazen Petroviç, Tony Kukoç vardı. Olimpiyatdı orası. Olimpiyat ya işte; sadece basketbol değil, atletizm de vardı. Michael johnson vardı, koşardı mütemadiyen. 200 ve 400'de rekorlar kırardı biz çocukken. Sanki bu dünyada değil başka dünyada yaşardı bu koşucu. Koşarken arkasına yaslanırdı araba kullanırmışcasına, malum rahatına düşkün bir adamdı. Arabayla koşanlar da vardı biz çocukken. Ayrton Senna, Michael Schumacher, Mika Hakkinen vardı. Koşma ile uçma arasında gidip gelirlerdi. Misal Senna vardı; San Marino'da duvara toslamıştı. Misal Schumacher vardı; 97 yılında geçilmeyi kendine yedirememiş ve giydirmişti Villeneuve'e. Misal Hakkinen vardı; yarışın son turunda lider giderken motoru iflas etmiş, otostopla finishe gelmişti. Dedim ya zevkliydi o yıllar. Okay Karacan anlatırdı formulayı. Aynı Okay Karacan değil miydi EPL'i bize sevdiren. Aynı EPL değil miydi Fox Tv'den nefret ettiren. Çocuktuk ya o zamanlar. Keşke hep çocuk kalsak. Ne biz büyüsek, ne dünya kirlense...

Fenerbahçe Ülker-Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi

Kuşkusuz bu ligin en iyi şut atan takımıdır Fenerbahçe Ülker. Soktukları bir gün karşısında kim olursa olsun dayanamaz. Solomon, Mrsiç gibi iki üst düzey atıcısıyla ki bu sene Kinsey ve Preldzic de onlara katıldı. İşte tam bu takıma uygun bir maç oldu. 21/33 üçlük isabetiyle (yüzde 64 eder), 26/40 ikilik isabetiyle (yüzde 65 eder bu da) 122 sayı üretti Fenerbahçe. Tabi böyle yüzdeyle hücum eden takıma karşı kim olursa olsun dayanamaz, dayanamadı da zaten. Solomon da yoktu ki 150 olsun. Ömer Onan'ın 4/5 üçlüğü mü ilginç, yoksa Rasim Başak'ın 11 dakika gibi bir sürede 4/4 üçlük atarak 15 sayı üretmesi mi ilginç. Nerden baksan ilginç işte...

Spurs-Suns

3 oyuncuyla oynayarak kaç maç kazanılabilir? Söz konusu takım Spurs ise NBA'in en güçlü kadrolarından birisini bile rahatça yenebilir. Playoff başlamadan Suns'ın rahat geçeceğini ve hatta şampiyonluğa yürüyeceğini düşünmüştüm. Nash'in bu kadar berbat oynayacağını hiç hesaba katmamıştım ancak. Bu seri artık bitti derim. Suns'ın karşısında Pistons felan olsaydı belki biraz şansları olabilirdi ancak Spurs öyle gevşeyecek bir takım değildir. Bu arada Parker'a 41 sayı attıran Nash savunmasına ayrıca tebrikler... 115-99 Spurs (3)- Suns (0)

Hornets-Maverics 3

Demekki CP3 durunca Hornets de duruyormuş. Pargo'nun 30 sayısına rağmen 10 sayılık fark. Serinin başında demiştim " Dallas eğer bnu seriyi kazanacaksa Terry patlama yapmalı" diye ki bu maça denk gelmiş. Kidd yie triple double kıyısında saltolar çizmiş. 87-97 Hornets (2) - Maverics (1)

Pistons-76ers

Valla benim bildiğim Detroit'in en önemli özelliği iyi savunma yapıp pota altını kapatmasıdır. Maç boyu potasında sadece 1 üçlük isabeti gören Detroit savunması 95 sayı yiyorsa zaten o Detroit savunması değildir. Helal olsun valla Phila'ya. NBA'in en zayıf kadrolarından birisiyle (düşünün şut atabilen oyuncu yok) playoff yapmakla kalmayıp 2 maç kazandılar ki 1 maç daha kazanmayı başarabilirlerse işte o zaman Detroit için işler zora girecektir. 75-95 Pistons (1) - 76ers (2)

NBA ve Yabancılar

Basketbol Güzeldir blogunda bugün Burak bu sezonun yabancılarıyla ilgili bir yazı yazmış ve bu da bana ilham oldu. Çok pis ilhamlaşırım arada. Sonra dedim ki kendi kendime, kendi kendime...

Ben de tarihin yabancılarıyla ilgili bir yazı çiziktireyim. Hatta ilk5 yapayım kendimce. Aklıma ilk Sabonis geldi nedense. Çok da severdim kendisini hala da severim gerçi. Sonra bir baktım ki Hırvat ikilisi var. Petrovic ve Kukoç. Guard olarak kimi seçsem bilemedim ben de yine dedim ki kendi kendime, kendi kendime düşünme düşünme kim anlamış ki sen anlayasın böyle... Her neyse Parker ve Calderon dışında o mevki olabilecek aklıma gelmedi ben de Hidayet Türkoğlu'nu seçtim guard pozisyonuna. Milliyetçi damarım kabardı heralde. Yazayım artık ilk 5'imi.


Hidayet Türkoğlu
Drazen Petroviç
Toni Kukoç
Dirk Nowitzki
Arvydas Sabonis

Rockets-Jazz

Bir ilginçlik de burda. Deplasmanda 2-0 öne geçen Jazz'ın seriyi 4-0 bitirmesi beklenirken kendi sahasındaki ilk maçı kaybetmesi kadar abes bir durum yoktur heralde. Hele bir de Utah gibi kendi sahasında NBA'in en başarılı takımının... Rafer Alston farkı oldu bu biraz galiba. Bu skorla seri 4-2'ye uzadı...

Magic-Raptors

İlginç şeyler olmaya başladı bu seride. Hep söylediğim gibi seriyi guard rotasyonu belirleyecek. Kendi saha ve seyircisi önünde (futbol maçı gibi oldu bu da) toplam 39 sayı 16 asist 12 ribaund yapan guard ikilisine karşı 14 sayı 7 asist 4 ribaund yapan bir ikiliniz varsa ne yaparsanız yapın kaybedersiniz. Hidayet 26 sayı 7 ribaund yapmasına rağmen.

Nuggets-Lakers 2

Benim bildiğim playoff sayıların aşağı çekildiği, daha sert basketbolun oynandığı bir dönemdir. Ancak anladığım kadarıyla Denver oyuncuları benim bildiğimden de yoksunlar. İlk maçta 128 sayı yiyen savunmaları hiç uslanmamış olacak ki bu maçta da 122 sayı yediler. Kendi evlerine nagalip gidiyorlar. Rocky Dağlarında oksijensizlikten kaynaklanan sorunlardan dolayı Lakers'lı oyuncular alışmakta zorlanırsa 1 maç alabilirler onun dışında Denver'ın maç kazanması imkansıza yakın. Bu arada Kobe'nin 49 sayı 10 asistine değinmeden geçemeyeceğim. 107-122 Nuggets (0) - Lakers (2)

Hornets-Maverics 2

Playoff öncesi tahminlerimde Kidd'in savunmasıyla CP3'ü bitireceğini düşünmüştüm ancak bir insan bu kadar mı yanılabilir. CP3 iki maçta da tam anlamıyla coştu. Dün gece oynanan serinin ikinci maçında 32 sayı 17 asist 5 ribaunt 3 top çalma ile yıldızlaştı. Kidd meselesine gelince tamam savunmada durdurmayı başaramıyor bari hücumda takımı oynatsın diyorum ama o da yok. Zaten Dallas hücum sistemine hiç de uymadı. 103-127 Mavs (0) - Hornets (2)

John Arne Riise

Her ne kadar basketbol blogu olsak da futbol maçlarını da izlemeyi, yorumlamayı ihmal de etmeyiz. biraz önce sonuçlanan CL yarı final ilk maçında Liverpool 1-0 önde giderken dakika 94 olduğunda sahneye çıktı ve golünü yazdı bu mal. Eğer Liverpool Chelsea'ye elenirse tek sorumlusu Gökhan Telkenar'ın deyimiyle bu Norveçli olacak. Ayrıca Telkenar Liverpool'lu mudur nedir. Chelsea gol attı sanki Türk Milli Takımı gol yedi. Bi ağlamadığı kaldı.

Ödül 2 Savunmacı

"DPOTY ödülü isterim ki Josh Smith'e gitsin. Plase Camby demiştim ama o sırada kim beni engelledi de Garnett aklıma gelmedi bilmiyorum. Garnett alır gibi duruyor" demiştim yine ödül değerlendirmesinde. Tahmin tuttu ve Garnett ödülü kucakladı. Haketti mi? Sonuna kadar. Boston eğer caydırıcı bir savunma yapıyorsa bunda en büyük pay KG'nindir.

Megan Fox 5

Toronto Raptors

Bryan Colangelo'nun playoff performansına göre Sam Mitchell'le yolları ayırabileceği konuşuluyomuş kulislerde. Zaten beklenen bir durumdu ancak gelen başarı Sam amcanın orda kalmasını sağlamıştı. Bu kadar avrupalının olduğu bir takımda koç olarak da bir avrupalı düşündüklerini tahmin ediyorum. İki de adayım var. Pini Gershon ve Ettore Messina adaylarımdır.

Jazz-Rockets 2

İlk maçın kopyası oldu diyebiliriz. Tek skor opsiyonu T-Mac olan bir takımın Utah gibi komple basketbol oynayan bir takımı yenmesi çok zor. Kendi sahalarındaki 2. maçı da kaybettiler. Mehmet Okur henüz herşeyin bitmediğini söylemiş ancak bana göre yanılmış. Seri bundan böyle 4-0 biter. 90-84 Jazz (2) - Rockets (0)

Ödül 1 Altıncı Adam

"SM ödülü Leandro Barbosa ve Manu Ginobili arasında gidip gelse de Texsas semalarına doğru kargoya verildi bile" demiştim ödülleri değerlendirirken. Dediğim de çıktı nitekim. Obi Wan Ginobili kucakladı ödülü. Ne kadar altıncı adam tanımına uyuyor tartışılır fakat kriterlere uyduğu kesin ki ödülü almış. Haketti de zaten.

Basketbol

Şimdi şöyle bişey var hazır playofflar da başlamışken şöyle bol bol basketbol yazısı okumak istiyorum ama ne mümkün. Futboldan başka yazılan bişey yok. Kimileri basketbol yazsa da 10 yazıdan sadece 1'i felan oluyor. Bildiğim ve severek okuduğum güzel basketbol blogu dışında pek de okumaya değer site yok. Benim de isteğim tam olarak burada başlıyor işte. İstiyorum ki şu basketbol blogcuları biraraya toplanalım. Yani diyorum ki bana link verin kardeşim :) okumak istiyorum ben...

Çilekeş













İlk albümleri Y.O.K. ile de severdim bu adamları şimdi daha da kanım kaynadı. Yeni albüm çıkartmışlar adı da Katil Dans. Kanımın kaynamasının nedeni tabiki bu değil; tek neden var o da Şebnem Ferah. Nasıl mı? Çok basit sağ tarafta bulunan mp3 playerdan (Bu da yeni uygulamam :]) Pervazda Tatil şarkısını sonuna kadar dinleyin anlarsınız.

Nuggets-Lakers

Melo ve IA'dan gelen 60 sayıya rağmen mağlubiyet alınması aslında Denver'ın sorununu ortaya koyuyor. Benchden gelen Kleiza ve Smith de 40 sayı verse 100 ediyor ki her maç bu bench katkısını alamazlar. Onu geçtim 100 sayıyı 4 adamdan bulmuş bir takım nasıl keybeder? Tabiki savunmayla ya da şöyle söyleyeyim olmayan savunmayla. Pota altında K-Mart ve Camby gibi iki uzuna sahip bir takım Pau'ya 36 sayı 16 ribaunt 8 asist istatistiklerin yaptırıyorsa zaten maç kazanması mümkün değildir. 114-128 Nuggets (0) - Lakers (1)

Raptors-Magic

Hidayet'in normal sezon için performanslarından birisini daha sergilediği, Jameer Nelson'ın coştuğu maç olmuştur. Zaten serinin kilit adamı da Nelson'dır. Howard-Bosh eşleşmesinde birbielerini kilitleyeceklerini düşünürsek. Orlando'nun seriyi kazanması için ya Hidayet'in ekstra oynaması ya da Nelson ve Lewis'in 20'li sayılarda gezinmesi lazım. Ki ilk maç da tam bu şekilde geçmiş. 100-114 Raptors (0) - Magic (1)

76ers-Pistons

Klasik Detroit playoff gevşekliğiyle başladı seri. Ve sonuç Auburn Hills'de ilk maçın kaybedilmesi. İşte bu yüzden Detroit'in şampiyonluk şansı çok az. Adamlar gevşekler ve bunun tek nedeni Ben Wallece'ın gitmiş olması... 90-86 76ers (1) - Pistons (0)

Jazz-Rockets

Deplasmanda olmasına rağmen maç boyu önde giden bir Utah vardı sahada. Yao'nun olmaması Rockets'ı çok etkiliyor tamamen belli oldu. Scola ne kadar mücadele etse de playoff sertliğine adapte olması zor. Maçın 3. çeyreğinde bir ara eşitlik gelse de sürekli Utah önde götürdü ve maçı aldı... 93-82 Jazz (1) - Rockets (0)

Suns-Spurs

İlk uzatma devresinin sonuna 3 saniye kalmıştı ve sahada en son 3'lük atabilecek oyuncu o şutu soktu. Timothy eşitliği getirdi oldu 2. uzatma. Bu kez Spurs önde gidiyordu ve 2. uzatmanın sonuna 17 saniye kala bu kez üçlüğü atan Nash oldu ve yine eşitlik geldi oyuna. Ama son sözü Manu söyledi. Yine o sol eliyle potaya dikine giderek bıraktığı dengesiz turnikelerinden biriyle hemde... 115-117 Spurs (1) - Suns (0)

Isıah Thomas

Detroit Pistons'ın bad boys zamanlarının 2 şampiyonluklu efsane oyuncusu olmasıyla saygı duyduğum bir adamdı kendileri, ta ki NBA'in en elit 3 takımından birisi olan New York Kniks'i talan edene kadar. Talan derken abartı felan da değil hani, adama takımın içine sıçtı bıraktı dersek yalan olmaz. New York gibi takımı önce gm olarak gereksiz undersize forvetlerle doldur, bu tutmadı deyip hepsini gönder tüm takımı kısa forvet, şutör doldur, hiçbiri olmadı deyip takımın başına kendin geç ve 23 galibiyetle doğu gibi siçtırı boktan konferansta sondan ikinci yap takımı, sonra da oyunculuğun hatrına saygı bekle. Hadi ordan derler adama (daha beter de derler de neyse). Kovmuşlar sonunda, iyi de olmuş tabi. Gönderin işte halkla ilişkiler pozisyonuna halkla ilgilensin...

Amazing Hedo Tam Oldu

Mehmet Okur 1 kez, Hidayet Türkoğlu 2 kez haftanın oyuncusu seçilmişti daha önce ama ilk kez olan bir durum bu. Normal sezonun son ayını (ki aslına bakılırsa en önemli ayıdır) Hidayet Türkoğlu doğuda ayın oyuncusu seçilerek bitirdi. Bu büyük bir onur olsa gerek. Playoff için çarpışmaların yaşandığı, oyuncuların azgınlar gibi potaya yüklendiği bir ayda ayın oyuncusu seçilmek öyle normal sezonun ortalarında seçilmeye benzemez, daha zordur. Hidayet'i kutlar MIP ödülünü de burdan yazmayı dilerim...

Kimdir? Sorusuna Cevap

Basketbola sevdası ilk olarak ilkokul yıllarında başlamış, ortaokul yıllarında ise tavan yapmış bir varlıktır bu kişi. Salı sabahları erkenden kalkıp gazete bayisine koşup FanatikBasket almaya gittiği dönemler olmuştur ki hala tüm sayılarını saklamaktadır. Kaan Kural ve Murat Kosova sevgisinden dolayı Slam çıktığı günden beri kaçırmaz, Nba Türkiye dergisini de sık sık ziyaret eder. 6. Adam, Fast Break dergilerini de zamanında talan etmiştir. TV'de basketbol gördü mü dayanamaz kurulur hemen karşısına; oynardı da basketbol zamanında, iyi de şutördü ama sakatlıklara kurban gitti. Şimdi ayda yılda bir arkadaşlarıyla (yalan her çarşamba oynuyor) okulun spor salonunu ziyaret ediyor. Jason Kidd ve Harun Erdenay'a tapar. Koç olarak Phil Jackson ve Ettore Messina'dan başkasını kaale almaz. Bogdan Tanjeviç ve Ergin Ataman'dan nefret eder hatta onlardan daha iyi koç olduğunu bile iddia eder. Meslek olarak kendisine profesyonel öğrenciliği seçmiştir. 18 yıldır öğrencidir uzun süre de olacak gibi durmaktadır. Basketbol odur, o da basketbol...